Üniversiteden, Magill’in Carey Hukuk Fakültesinde kadrolu öğretim üyesi olarak kalacağı duyuruldu, Magill de geçici rektör atanana kadar görevini sürdürmeyi kabul etti.
Komisyonda yer alan Cumhuriyetçi Kongre Üyesi Elise Stefanik, X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada “Biri gitti, ikisi kaldı. Bu, ABD’nin en ‘prestijli’ yükseköğretim kurumlarını tahrip eden yaygın antisemitizm çürümesinin ele alınmasının yalnızca başlangıcı.” ifadelerini kullandı.
Magill’in istifasının “yapılması gerekenin en azı” olduğunu savunan Stefanik, Harvard ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsünü (MIT) de benzer adımlar atmaya çağırdı.
Üniversite yönetimi, 8 Aralık’ta, kampüste “antisemitizm olaylarına gerekli tepkinin gösterilmediği” gerekçesiyle bağışçısı Ross Stevens tarafından 100 milyon dolarlık bağışını geri çekmekle tehdit edilmişti.
Magill, Harvard Üniversitesi Rektörü Claudine Gay ve MIT Rektörü Sally Kornbluth, üniversite kampüslerindeki antisemitizm olaylarına ilişkin yaklaşımlarına dair sorulara yanıt vermeleri için 5 Aralık’ta ABD Kongresindeki oturuma çağrılmıştı.
Rektörlüğe son bir yılda başlayan Gay, Magill ve Kornbluth, Müslüman karşıtlığı ve nefretin her türlüsünün artışına karşı mücadele edeceklerini belirtmişti.
Öte yandan rektörler, ilk konuşmalarında Hamas’ın saldırısını ve kampüste antisemitizm içeren olayları kınayarak ifade özgürlüğü politikalarından bahsedip derhal çalışmaya başlayacaklarını ve uzun vadede nefretin tüm türleriyle mücadele edeceklerini söylemişti.
Stefanik’in “Yahudi soykırımı çağrısı”nın üniversite kurallarını ihlal edip etmediğine dair sorusuna Magill, “Söylem davranışa dönüşürse taciz olabilir, evet.” karşılığını vermişti.
Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e saldırısının ardından Eğitim Bakanlığı, üniversite kampüslerindeki nefret olaylarına dair iddialar hakkında çok sayıda soruşturma başlattı.
Soruşturmaların neticesinde Bakanlık okullara tavsiyelerde bulunacak ve bunlara uyulmaması halinde okullar federal fonlarını kaybedecek.